Günümüzde birçok insan sözlü veya yazılı bir iş sözleşmesi çerçevesinde bir işverene bağlı olarak çalışmaktadır. İşçi işveren ilişkilerinde çoğu kez hem işçi hem de işveren taraf iş ilişkisinde haklarını tam olarak farkında olmamakta, çoğu durumda ise sahip olduğu hakları nasıl kullanacağını bilmemektedir. Özellikle işçi alacaklarında bu durum daha da belirgindir. Bilgi kirliliğinin en yoğun olduğu alanda burasıdır. Örneğin halk arasında en çok yayılan yanlış bilgi, bir işçinin istifa etmesi halinde hiçbir tazminat ve ücret alamayacağı şeklindeki bilgidir. Bir işçinin istifa etmesi halinde tazminata hak kazanıp kazanmayacağı o işçinin istifa sebebine göre değişir. Bu yazıda da işçinin kendi isteğiyle istifa etmesi halinde işçilik alacaklarından hangisine hangi ihtimallerde hak kazanacağı veya kazanamayacağı incelenecektir.
Bir çalışan elbette çalışmaya zorlanamaz ve çeşitli sebeplerle çalıştığı işten istifa edebilir. İşçi istifa ederken herhangi bir sebebe dayanmak veya bu sebebi açıklamak zorunda da değildir. Ancak böyle bir mecburiyet olmasa da işçinin istifa sebebi ve bu istifa sebebini açıklamak ileride açılması muhtemel bir işçilik alacağı davasında ( kıdem ve ihbar tazminatı vs. ) önem kazanmaktadır. Bu tür davalarda istifa sebebinin ne olduğu, bunun nasıl ve ne zaman işveren tarafa bildirildiği önemlidir. Böyle durumlarda çalışan kişi herhangi bir hak kaybına uğramamak için mutlaka bir avukattan yardım almalıdır.
Genel olarak halk arasında istifa eden işçinin kıdem tazminatı alamayacağı bilinir. Ancak burada öncelikle işçinin istifa sebebini iyi belirlemek gerekir. Çünkü istifanın sebebine göre durum değişecektir. İstifa çok farklı nedenlere dayanabilir. İstifa işçinin kendisinden kaynaklanan sebeplerle mi gerçekleşmiştir, yoksa işveren tarafından işçi istifaya mı zorlanmıştır?
İşçi hiçbir sebep yokken, işveren tarafından istifaya zorlanmadığı halde istifa ediyor ise bu işçi kıdem ve ihbar tazminatı alamaz. Ancak bu durumda dahi bir işçi aşağıdaki ihtimallerde istifa ediyorsa kıdem tazminatı alabilir ancak yine ihbar tazminatı alamaz. Bu ihtimaller;
- Erkek işçinin askerlik sebebiyle istifa etmesi (bedelli askerlik de buna dâhildir)
- Kadın işçinin evlilik sebebiyle istifa etmesi (evlilik tarihinden itibaren bir yıl içinde)
- Emeklilik şartlarının sağlanması sebebiyle istifa edilmesi ( sadece bir kez faydalanılabilir)
Yukarıdaki hallerde işçi, işveren tarafından kendisine herhangi bir baskı uygulanmadan kendi isteğiyle istifa etmektedir. Ancak genel durumun aksine burada işçi kıdem tazminatına hak kazanmaktadır.
İşçi kendi isteğiyle istifa ederken haklı bir sebebe de dayanabilir. Bu sebepler çok farklı olabilir. Bu sebeplerin en belirgin özelliği işveren kaynaklı olmasıdır.
İşveren taraf işçinin aldığı ücreti (prime esas kazancı) SGK’ya tam göstermiyorsa bu durum işçi için bir haklı sebep oluşturur. Ülkemizde özel sektörde çoğu işveren işçinin aldığı maaşı normalden düşük göstererek asgari kısmı banka yoluyla ödemekte geri kalan kısmı ise elden vermektedir. Bunun sebebi ülkedeki ağır vergilendirme koşullarıdır. Gelişmemiş, üçüncü sınıf ülkelerde genel durum böyledir. Eğer işçinin aldığı ücret gerçekten faklı bir şekilde düşük gösteriliyorsa işçi haklı olarak istifa edebilir. Aynı zamanda kıdem tazminatına hak kazanır.
İşçinin fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi de işçiye istifa etme hakkı verir. Normal şartlarda eğer farklı bir anlaşma yapılmadıysa haftalık çalışma saati 45 saattir. Eğer işçinin bir
hafta içindeki çalışması 45 saati aşıyorsa aşan her saat bakımından % 50 fazla ücret alınır. İşçinin fazla çalışma ücretinin ödenmemesi haklı istifa sebebidir ve bu sebeple istifa eden işçi kıdem tazminatına hak kazanır.
İşçi, işverenin haksız baskısıyla da örneğin mobing sebebiyle de işinden istifa etmek zorunda kalabilir. Bu sebepler her olayda farklılık gösterir.
Vatandaş tarafından en çok karıştırılan konulardan diğeri işçinin istifa etmesi durumunda eğer kıdem ve ihbar tazminatı alamayacak durumda ise diğer işçilik alacaklarını da alamayacağını zannetmesi durumudur. İşçilik alacakları çok çeşitlidir. Bu alacakların bir kısmı işçinin istifa sebebinin ne olduğuna bağlıdır. Bir kısmının ise istifa sebebiyle hiçbir ilgisi yoktur ve bu alacaklar tamamen işçinin çalışmasına bağlıdır. İşçi bu alacaklarını kendi isteğiyle istifa etse de işveren tarafından işten çıkarılsa da alabilir. Örneğin işçinin işvereninden maaş alacağı varsa bu durumda işçinin bu alacağının istemesi hiçbir şarta bağlı değildir. Haklı veya haksız olarak istifa etmesi bu durumu değiştirmez. Aynı durum fazla mesai ücretlerinde de geçerlidir. Yine bu durumda da işçi fazla mesai ücretlerini ister. Yani çalışma karşılığı olan bedellerin talep edilmesi herhangi bir şarta bağlı değildir.
Bu tür işçi alacakların iyi tahlil edilmesi gerekir. Çoğu zaman normal bir vatandaş için bu çok mümkün olmayabilir. Bu durumda mutlaka bir avukattan yardım alınmalıdır.
Av. İsmet İRİŞ
05325431265
Akabe Mh. Yeniceler Cd. My Office İş Merkezi A1 Blok Kat:4 No:407 Karatay/KONYA