IMF RAPORU TÜRKİYE'Yİ DE İLGİLENDİRİYOR ÇÜNKÜ…

Ünlü iş insanı,siyasi analist Esen Ermiş Ertürk bu hafta IMF'nin yayınladığı raporu ve Türkiye seçimlerinin etkisi konusunda katıldığı canlı yayında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Ünlü iş insanı,siyasi analist Esen Ermiş Ertürk bu hafta IMF’nin yayınladığı raporu ve Türkiye seçimlerinin etkisi konusunda katıldığı canlı yayında önemli değerlendirmelerde bulundu.

“IMF, jeopolitik parçalanmanın finansal istikrar risklerini artırabileceği konusunda uyardı.Son yıllarda artan jeopolitik gerilimler, ABD ile Çin arasındaki gergin bağlar ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgali nedeniyle küresel ekonomik ve finansal parçalanmaya ilişkin endişeler yoğunlaştı. Artan jeopolitik risklere cevaben, dış finansmana yani dışardan gelecek dövize bağımlı bizim gibi ekonomilerin uluslararası rezervlerin yanı sıra finansal kurumlarda sermaye ve likidite tamponları sağlaması gerektiğini ifade ettiler.Buraya kadar teknik somut öneri ve değerlendirmeler var ne var bunda diyeceksiniz.Şimdi bu raporda söylenmeyen ve aslında küresel ekonomilerin hepsinde yaşanan siyasi risklerin etkilerinden bahsedilmemiş satır arasında işi bilenler okuyabiliyorlar o ayrı.

Bakınız Avrupa’da gerek Fransa,gerek Londra ve Berlin gibi şehirlerde yaşanan ücretlilerin zam sorunlarıyla başlayan iç huzursuzluklar,üstüne ABD-Çin-Rusya-İran geriliminin artışı,BM ve Avrupa Birliği gibi kurumların sorun çözme konusunda noksanlığı küresel ekoomiyi giderek daha sıkıntılı bir sürece götürüyor.

Peki Türkiye’de ki seçimşerle ne ilgisi var derseniz çok ilgisi var.1990’ların Türkiye’sinde ekonominin,hayatın nasıl olduğunu bilmeyen Z kuşağına anlatılan hikayeleri bir kenara bırakalım.Hanımefendiler,beyefendiler bakınız 7li masa kendi içinde henüz iktidar gücünü daha eline almamışken dahi korkunç iç çatışmalar,anlaşmazlıklarla boğuşuyor.Es kaza bu insanların iktidara geldiğini düşünelim ne devlet tecrübeleri ne de gerçek bir kalkınma modeli ya da planlamaları söz konusu değil.Yurt dışından getirdikleri bazı figürler var ,ben de diyorum ki ABD de eğitim gören her üst düzey akademisyen devlet yönetebilecek olsaydı emin olun devlet başkanlarının hepsi oralardan transfer gerçekleştirir,güllük gülistanlık yaşar giderdi.Demek istediğim şu çok katmanlı bir iştir devlet yönetmek,ulusal güvenlik konusunda en hassas süreçten geçen bizim gibi bir ülkenin kesinlikle siyasi liderliği güçlü bir yönetim ile devam etmesi gerekiyor.Aksi taktirde geri dönüşü olmayan maddi ve manevi kayıplar yaşarız.”